Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player

 
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------  

ÜLSERATİF KOLİT TEDAVİSİ

Prof.Dr. Murat Tuncer'e 0532 218 23 95 Danışabilirsiniz.

Prof.Dr.İbrahim Yurdakul 0532 321 25 75 Danışabilirsiniz.

 

Nasıl Tedavi Edilir?
Ülseratif Kolit hastalığının kesin tedavisi olmadığı için hafif vakalarda sadece bulgulara yönelik tedaviler verilecektir. Tedavinin amaçları;

Ağrıyı geçirmek
Bağırsağın normal çalışmasını sağlamak
Hastalığı ağırlaştırabilecek problemlerden uzak durmak.
Yüksek proteinli ve kalorili besinlerle beslenmek.

İshaliniz varsa, bağırsağı yumuşatıcı özelliği olan besinlerden uzak durmalısınız (çiğ sebze ve meyveler, konsantre meyve suları gibi). Birkaç saat kadar katı gıdalar yemeyerek bağırsağı dinlendirmek yardımcı olacaktır. Bu sırada yemek yerine sadece saydam sıvılar içmelisiniz. İshal birkaç sat içinde düzelince sık ve az öğünler şeklinde katı yemeklere başlamalısınız.

Fazla miktarda kafein içeren (kahve, çay, çikolata, neskafe vs) stümülanlardan uzak durmalısınız. Eğer süt ürünleri şikayetlerinizi arttırıyorsa bunlardan kaçının.

Diyette lifi arttırmak mı azaltmak mı gerektiğini doktorunuza danışın.

Eğer karın ağrıları yada kramplar varsa karın üzerine sıcak pansumanı (sıcak su torbası gibi) iyi gelebilir.

Ülseratif Kolit hastalığında kullanılan ilaçlar;

Salisilik asitli anti-inflamatuar ilaçlar sülfasalazine yada mesalamine gibi
Metranidazol veya ciproflaxocine gibi antibiyotik ilaçlar
Steroid grubu anti-inflamatuar ilaçlar
Thiopurine grubu ilaçlar (mercaptopurine, azothiopurine gibi)
Bu ilaçların topikal olarak uygulanan krem yada yağ gibi formları da vardır. Bazı ilaçlar lavman şeklinde mevcuttur, bunlar rektumdaki şikayetleri hafifletmek yada geçirmek için vardır.

Eğer çok fazla şikayetleriniz varsa ve ilaçlarla kontrol altına alınamıyorsa, hastanede tedaviye gereksinim var demektir. Hastanedeki tedavi sırasında;

İntravenöz (damar yoluyla) beslenme ve sıvılar
Kaybettiğiniz kanı yerine koymak için kan transfüzyonları
Damar yoluyla vitaminler verilmesi
"Nazogastrik suction" denilen ince bir plastik tüpün mideye yerleştirilerek bağırsak ve midenin dinlendirilmesi için mide ve sindirim sıvılarının dışarı çekilmesi işlemidir.
Ülseratif kolit hastalığı komplikasyonlara sebep olabilir; bağırsak kanaması, delinmesi, toksik megakolon denilen karnın şişmesi ve barsak duvarının incelip delinmesi gibi durumlar gelişebilir. Bu gibi bazı durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir.
10-12 seneden fazla süren ülseratif rektit veya 8 seneden fazla süren ülseratif pankolit durumlarında hastaların barsak kanser gelişimi olasılığına karşın kolonoskopi ile takip edilmeleri gereklidir.

Kendimi Nasıl Koruyabilirim?

Doktorunuzun önerilerine uymalısınız. Doktorunuza kanama, ağrı ve ishal durumlarında ne yapmanız gerektiğini sormalısınız. Ayrıca;

Doktorunuzun yazdığı ilaçları sonuna kadar uygulayın
Doktorunuzun önerilerine göre dengeli, sağlıklı bir diyet uygulayın
Haftada en az 3 kere 20 dakikalık egzersiz uygulayın.
Stresi azaltmak için rahatlama teknikleri uygulayın.
Stres için psikologa gidin.
Günlük streslerden uzak durmak için pozitif destekler bulun (aile, iyi arkadaşlar vs)

Kolit hastalığını tedavi biyoilacı ve bağırsakları güçlendirme biyoilacı: 8 noludan yönlendirilir. 11 nolu biyoilaç, ek tedavi biyoilacı olarak mutlaka kullanılmalıdır.
Kolitin çabuk tedavi olması isteniyor ise 3 nolu biyoilaç verilir. Hasta 3 nolu biyoilaç ile keçiboynuzu pekmezini hoşaf sıvılığına gelene kadar sıvılaştırarak içer ise hastalık 20 gün gibi kısa bir sürede tedavi olur. Keçi boynuzu pekmezini bulamayanlar, 3 nolu biyoilaç ile keçi boynuzunu pişirerek elde ettikleri hoşafı ( suyunu ) günde iki kere, iki ayrı zamanda içerlerse aynı sonucu elde ederler.Sadece kolit tedavi ve ek verilen 11 nolu biyoilacı kullananlarda tedavi süresi ortalama 3 aydır.

SAYFA BAŞI


Bağırsak Kurdunun (Kolit) bitkisel tedavisi
Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:

Pelin otu, Mercanköşk, Çiğdem, Kabak çekirdeği, Semiz otu, Sarmısak
Hazırlanış Şekli:* Pelin otu ile mercanköşk kaynar suda on beş dakika süre ile kaynatılır. Sıkılarak elde edilen sıvı ağzı kapanan bir kavanoza doldurularak serin bir yerde bir gün dinlendi­rilir. Dinlendirilen karışım tekrar süzüldükten sonra günde iki fincan ısıtılarak içilir.
* Kurutulan çiğdem çiçek ve tohumları kaynar suda on dakika bekletilerek demlenir. Süzülerek elde edilen sıvı şeker ile tatlandırılarak şerbet kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Hazırlanan bu şerbetten günde üç bardak içilir.
* Kabak çekirdekleri semiz otuyla birlikte havanda dövülerek ezilir. Elde edilen karışım, dövülmüş sarmısak ilave edilerek macun kıvamına gelinceye kadar lavanta çiçeği suyu ile yoğrulur. Hazırlanan macunla yapılan nohut iriliğindeki haplardan günde üç-beş tane yutulur.
Kalın Bağırsak İltihabı, diğer adıyla Kolit, kalın barsağın iltihaplanması ile ortaya çıkan bir sindirim sistemi hastalığıdır.

   Kolitin Nedenleri: Kalın Bağırsak İltihabının Nedenleri henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sistemindeki zayıflıktan ya da bir virüs veya bakterinin neden olduğu hasardan kaynaklandığı hakkında teoriler bulunmaktadır. Bulaşıcı değildir, fakat kalıtımsal özellik gösterebilir.

   Kolit Belirtileri: Kalın Bağırsak İltihabının belirtileri aniden ortaya çıkabileceği gibi yavaş yavaş da gelişebilir. Hastada kanlı ishal, karın ağrısı ve yüksek ateş görülür. Ayrıca, halsizlik, kansızlık, iştahsızlık ve kilo kaybı da belirtiler arasındadır. Ruhsal gerginlik belirtileri arttırır.

   Kolit Tedavisi: Tedavisi için öncelikle doktora başvurmak gerekir. Doktorunuzun tavsiye edeceği tedavinin yanı sıra, istirahat etmek, dengeli ve sağlıklı beslenmek yararlıdır.Alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Bütün hastalarda olmamakla birlikte, bazı hastalar süt, peynir, baharatlı yiyecekler gibi besinlerin şikayetlerini arttırdığını belirtmektedir. Bu gibi durumlarda, şikayetleri arttıran besinlerden uzak durmak faydalıdır.

   Tedavi için doğru beslenmenin yanında ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavide amaç iltihabı kontrol altına almak,şikayetleri azaltmak ve iltihabın neden olduğu beslenme bozukluklarının önüne geçmektir.

Ülseratif kolitin nedenleri nedir?

Ülseratif kolitin nedeni bilinmemektedir. Gıda içerisinde alınan çeşitli maddeler, bakteri, bakteri toksinleri, viruslar hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Ancak sorumlu hiçbir gıda maddesi veya mikroorganizma bulunmuş değildir. Etken ne olursa olsun, bu zararlı faktöre karşı barsak mukozasında cevap olarak iltihap hücreleri artar, inflamasyon ve ülserler gelişir.

Bugün için tedavide kullanılan ilaçlar; hastalığın nedeni bilinmediği için, sebebe yönelik değil, iltihabın gerilemesini sağlayan anti-inflamatuvar ilaçlardır.

Ülseratif kolit bulaşıcı bir hastalık mıdır?

Hayır. Ülseratif kolit bir infeksiyon hastalığı değildir. Hasta, hastalığını çevresindeki insanlara bulaştırmaz.
Kirli su ya da çiğ sebze ve meyve ile oluşan bazı barsak infeksiyonlarında ülseratif kolitli hastadaki şikayetlere benzer belirtiler olur. Bu infeksiyöz barsak hastalıkları dışkı incelemeleri ile ülseratif kolitten ayırtedilir.

Stress ya da başka faktörler ülseratif kolit oluşmasına veya hastalığın alevlenmesine yol açar mı?

Hayır. Bazı hastalarda stresli dönemlerde hastalığın alevlendiği görülürse de, genellikle stres ile aktivasyon arasında belirgin bir ilişki yoktur.
Barsak infeksiyonları (örneğin; amip infeksiyonu) soğuk, gripal infeksiyon, antibiyotikler ve muhtemelen ağrı kesici ilaçlar hastalığın alevlenmesini tetikleyebilir.

Ülseratif kolit gebe kalmaya engel midir? Gebeliği etkiler mi? Gebelikte ilaç kullanılabilir mi?

Hastalığın aktif olduğu dönemde gebe kalınmaması önerilir.

Gebelik sırasında yarı yarıya hastalık alevlenebilir, ya da iyileşebilir. Bazı hastalarda doğumu takiben birkaç hafta içinde alevlenme olabilir.
Bağışıklık sistemini etkileyen Azothioprine (Imuran) tedavisi almakta olan hastalar gebe kalmaktan kaçınmalıdır. Bunun için doğum kontrol hapları alınabilir. Bu ilaçların hastalık üzerine kötü etkisi yoktur. Sulfasalazine (Salozoprin), meselazine (Salofalk) gibi ilaçlar gebelik sırasında, emniyetle kullanılabilir.
Gebelik sırasında hastalığın alevlenmesi halinde lavman yolu ile veya ağızdan kortizon kullanmak gerekebilir. Kortizonun anne karnındaki bebeğe zararlı etkisi gösterilmemiştir. Bununla birlikte yüksek dozda kortizon hapları almakta olan hastaların bebeğini emzirmemesi önerilir.

Ülseratif kolit gebe kalmanızı ya da sağlıklı bebek sahibi olmanızı engellemez. Hamilelik ve doğum sırasındaki riskiniz, normal kişilerden farklı değildir.

Ülseratif kolit hastanın çocuğuna geçer mi?

Ülseratif kolit anne, babadan çocuklarına geçen bir hastalık değildir. Bununla birlikte, aynı aile içinde birden fazla hasta birey bulunabilir. Hastanın çocuğunda ülseratif kolit olması düşük olasılıktır.

Ülseratif kolit hastanın aile yaşamını etkiler mi?

Ülseratif kolit, erken çocukluk çağından 80 yaşına kadar herhangi bir yaşta başlayabilirse de, genellikle ilk kez 20-40 yaşları arasında ortaya çıkar. Bu yaşlar kişinin meslek edinme, evlenme, ev kurma, çocuklarını yetiştirme çabalarını yoğun olarak yaşadığı yaşlardır. Bu dönemde kişinin sağlığının iyi olması çok önemlidir. Kronik tekrarlayıcı özelliği olan bazı hastalıklarda olduğu gibi, bu hastalıkta da hastanın eşi, ailesinin sevgi ve anlayışı hastalığın yarattığı zorlukları göğüslemesinde yardımcı olacaktır.

Ülseratif kolit nasıl teşhis edilir?

Hastanın hikayesinde kalın barsaktan olan kanama, birlikte olan ishal (kabız da olabilir) ve karın ağrısı ülseratif kolit olabileceği şüphesini doğurur. Yapılan dışkı ve kan tetkikleri ile barsak infeksiyonu olmadığı anlaşıldıktan sonra teşhisi kesinleştirmek için kolonoskopi yapılması gereklidir. Kolonoskopi, kolonoskop adı verilen yumuşak, bükülebilir, ucundan ışık veren özel aletlerle, bu konuda özel eğitim görmüş doktorlar tarafından yapılır. Kolonoskopla makattan girilerek bütün kalın barsağın iç yüzeyi gözle görülerek incelenir. Hastalığa özel bulgular saptanır. Hastalığın şiddet derecesi ve barsaktaki yaygınlığı belirlenir. Kolonoskopi sırasında barsak mukozasından alınan minik bir parçanın (biyopsi) mikroskop altında incelenmesi ile teşhis kesinleştirilir.
Yine hastalığa ait bulguların saptanması amacıyla barsak filmi çekilir. Gerek barsak filmi gerekse kolonoskopi hastanın takibi sırasında doktorun gerekli gördüğü zamanlarda tekrarlanır.

Ülseratif kolit kanser midir? Ülseratif kolitli hastada barsak kanseri olur mu?

Ülseratif kolit kanser değildir.

Kanser; vücudun herhangi bir yerinde kontrol edilemeyen aşırı büyümedir. Ülseratif kolit tamamen farklı, iltihabi barsak hastalığıdır.

Ülseratif kolitli hastaların az bir kısmında, ileriki yıllarda, normal insanlara göre artmış kanser riski vardır. Özellikle tüm kolonun hasta olduğu ve hastalığın 10 yıldan daha fazla süredir mevcut olduğu hastalarda risk söz konusudur. Bu nedenle hastaların doktor kontrolü altında bulunmaları gerekir.

Barsağın yalnızca bir bölümünü tutan hastalık barsağın tümüne yayılabilir mi?

Hastalığın alevlendiği dönemlerde, hasta olan barsak kısmı genellikle hep aynıdır. Bazen hastalığın yaygınlığında azalma olur. Bazen de, şiddetli ataklarla birlikte yaygınlığı artabilir.

Ülseratif kolit tedavi edilebilir mi?

Evet, tedavi edilebilir. Tedavide ağız yolu ile verilen haplar veya makatdan barsak içine uygulanan lavman veya fitil şeklinde ilaçlar kullanılır. Ancak hastalığı tamamıyle yok eden bir tedavi şekli yoktur. Özellikle tedavinin kısa sürede kesilmesiyle hastalık yeniden alevlenir. Bu nedenle tedavinin uzun süre (hayat boyu) olması gerekir. Bu şekilde hastalığın yeniden aktivasyonu önlenmiş olur. Yine de tedavi altında dahi, hastaların az bir kısmında hastalığın alevlenmesi olasıdır. Hastalığın tamamen ortadan kalkması, ancak hasta barsağın ameliyatla çıkarılması ile mümkün olur.

Ülseratif kolit tamamen iyileşebilir mi?

Hastalığın belirti ve bulguları yıllarca, hatta tedavi verilmeksizin hayat boyu ortadan kaybolabilir. Hastaların büyük bir kısmında ise, ne yazık ki dönem dönem alevlenmeler göstererek seyreder.

Ülseratif kolitin tedavisinde diyetin yeri var mıdır?

Ülseratif kolit tedavisinde özel diyetlerin çok az rolü vardır.Hastalığa neden olan ya da şiddetlendiren belirlenmiş herhangi bir diyet yoktur.
Tedaviye iyi cevap vermeyen bazı hastalarda, süt ve sütlü gıdanın diyetten çıkarılması ile önemli ölçüde iyileşme olmaktadır.

Ülseratif kolitde ameliyat tedavisi gerekir mi? Hangi hallerde gerekir?

Kalın barsağın tümünü yada büyük kısmını ameliyatla çıkartmak gerekebilir.

Ameliyatı gerektiren durumlar şunlardır:

a) Yoğun ilaç tedavisine rağmen iyileşmeyen, barsak felci veya delinme riski taşıyan çok şiddetli aktivasyon olması.
b) Yıllarca sık tekrarlayan ataklar nedeniyle hastanın iyileşmemesi.
c) Özellikle kalın barsağın büyük kısmı, ya da tümü hasta olanların tedaviyle hızlı düzelmemeleri.
d) Vücudun diğer organlarında da (göz, deri, eklem) iltihabi hastalığın sık sık tekrarlaması.
e) Kalın barsakta kanser gelişme riskinin belirmesi.


Tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri nelerdir?

Kortikosteroidler : (Deltakortril, Ultralan, vb) Akut ülseratif kolit ataklarının tedavisinde kullanılan bu ilaçlar yüzde yuvarlaklaşma, iştah artışı, ruhsal durumda değişikliklere yol açabilir. Yüksek dozda kortizon kullanımı kemiklerden kalsiyum kaybı, cilt ve kaslarda erime, hipertansiyon, geçici şeker hastalığı gibi olumsuz etkiler oluşturacağından doktorunuz uzun süreli yüksek doz kortikosteroid kullanımından kaçınacaktır.

Kortikosteroid lavman ve köpükler : Bu preperatlar genellikle önemli yan etkiye yol açmamaktadır.

Sulphasalazine : (Salozopyrin) Genellikle önemli bir yan etki olmaz. Bazı hastalarda döküntü, baş ağrıları, bulantı, mide ağrıları ve kansızlığa yol açabilir. Bu ilaç yaklaşık 40 yıldır kullanımda bulunmaktadır ve aylar, yıllar süren kullanımları güvenli bulunmuştur. Erkeklerde bazen sperm sayısını azalttığı için çocuk sahibi olmayı engeller. Ancak bu geçici bir durumdur. İlacın kesilmesini takip eden 3 ay içinde normale döner. Sulphasalazine kullanımı sırasında idrar hafif turuncu renk alabilir, herhangi bir önem taşımamaktadır.

Mesalazine ve diğer 5-ASA ilaçları : (Salofalk, Dipentum, vb) Bu ilaçlar etki açısından sulphasalazine benzer ancak sulphonamide kısmının olmayışı nedeniyle yan etkilerle daha az karşılaşılmasını sağlamaktadır. İshal, baş ağrısı ve deri döküntüleri görülebilir.

Azathioptin : (Imuran) Bağışıklık sistemini etkileyen bu ilaç idame tedavisi sırasında bulantı, grip benzeri yakınmalar veya karın ağrısına yol açabilir. Kan hücrelerinde de düşüklük yapabileceğinden ilacın kullanımı sırasında kan sayımlarının düzenli olarak takip edilmesi önerilmektedir.

SAYFA BAŞI

ÜLSERATİF KOLİT TEDAVİSİ

 

 

İletişim Bilgileri

Gsm: 0537 573 33 11 Fax:212 635 08 40

Tüm Hakları suBRosa A.Ş' ye Aittir.