Diyabet hastalarında kan şekerinin düzenli kontrol altında bulunmaması sonucu tüm vücuttaki hücreter hasar görür. Yıllar içerisinde diyabetin oluşturduğu hasar sonucunda genç yaşta görme kaybı, böbrek yetmezliği, koroner hastalığı, damar tıkanıklığı sebebiyle amputasyontar gibi ilerleyen dönemde hastanın yaşam süresini ve kalitesini önemli ölçüde değiştiren problemler gelişir. Tip-1 diyabetli hastalarda normal popülasyona göre kör olma riski 25 kat, böbrek hastalığı 17 kat, ekstremitelerinde gangren gelişmesi 5 kat, koroner kalp hastalığı 2 kat daha fazla görütmektedir. Bu sebeple diyabetik hastalarda kan şekerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve normal değerlerine yakın tutulması önemlidir.
Sadece Pankreas Nakli Yapılır mı?
Diyabet hastalarının çok az bir kısmında böbrek yetmezliği gelişmeden yalnız pankreas nakli yapılması karan verilebilir. Ciddi diyabetik komplikasyonlan önlemek, sık gelişen hipoglisemi ataklarını Önlemek ve kan şekerinin tüm medikal tedavilere rağmen bir türlü kontrol edilemediği diyabet hastalarında uygulanır. Sadece pankreas nakli sonrası önemli yan etkileri olan immünsupresyon tedavisinin riskinin kabul edilebilmesi için ciddi diyabetik problemlerin gelişmesinin daha büyük riskler doğurabileceği hastalarda uygulanmalıdır. Bu gruba iyi bir örnek sık ve tehlikeli düzeyde hipoglisemi atakları gelişmesi sebebiyle ölüm riski bulunan diyabetik hastalardır.
Kalp Hastalıkları Ve Pankreas Nakli
Sadece böbrek nakli yapılmasına kıyasla böbrek ve pankreas naklinin birlikte yapılması daha büyük bir girişimdir. Bu sebeple sağlık durumu iyi olmayan hastalarda sadece böbrek nakli yapılması daha uygun bir yaklaşımdır. Kalp damarlarında tıkanık, miyokard infarktüsü, kalp yetmezliği olan hastalar kardiyologlar tarafından dikkatle değerlendirilmeli ve pankreas nakli öncesinde kardiyak problemlerin çıkma riski değerlendirilmelidir. Koroner damar hastalığı olan hastalarda gerekli görülür ise koroner-bypass ameliyatı sonrası kalbin performansı değerlendirilerek pankreas nakli yapılabilir.