-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------  
 

KALÇA CERRAHİSİ

Kalça ekleminin yapısı

kalça çikiklari

İnsan vücudunun en büyük eklemi kalça eklemidir. Bu eklem bir küre eklemdir ve küre eklemlerin avantajı, üç boyutlu hareketi mümkün kılmasıdır. Bu da kalçanın öne – arkaya bükme, sağa – sola açıp kapatma, içe – dışa çevirme ve hareketliliğini açıklar.

Kalça ekleminin en önemli yapıları, 5cm çapıyla uyluk kemiği başı (Caput femoris) ve leğen kemiğinin eklem yuvası (acetabulum)dır. Bunlar arasında mümkün olduğu kadar sürtünmeye yol açmamak için uyluk kemiği başı ve eklem kemiği yuvası, kıkırdak bir katmanla kaplıdır. Bu katman sadece birkaç milimetre kalınlığındadır ve örneğin artroz hastalığında bu katman üzerinde ağır hasarlar oluşabilir.

Eklem aralığını dışa doğru kapatan eklem yuvası dudağı (labrum acetabuli) kalça eklemi yuvasının kenarlarını kaplayarak kalça eklemine derinlik kazandırır ve bu eklemi sağlamlaştırır. Labrum yırtıkları (kalça eklemi üzerine düşme veya bir aşınma süreci sonrası) kalça ve kasık bölgelerinde büyük ağrılardan sorumlu olabilir.

TEŞHİS:

İyi bir muayene ve hasta hikayesi ortopedistiniz için çok önemli bir aşamadır. Ama kalça sorunlarının teşhisinde sadece muayene yöntemlerinin seçimi yeterli olmaz. Farklı bulguların doğru tanımı da yüksek öneme sahiptir. Burada doktorun tecrübesi büyük önem kazanmaktadır.

Hastalığa bağlı olarak farklı yöntemlerin izlenecektir. Başlangıçta tam ve doğru uygulanacak röntgen çekimleri önemlidir.

Bunların dışında ultrason muayeneleri önemli ek bilgiler sunabilir. Gerekli bilgi birikimi ile kolayca uygulanabilir ve hastalar gereksiz yere röntgen ışınlarına maruz kalmaz.

Yine hastalığa bağlı olarak kalçanın bilgisayarlı tomografisi’nin de (CT) önemli bir yeri vardır. Bununla kemiksi yapıdaki değişiklikler kesin ve hasta bölgeler üç boyutlu görüntülenebilir.

 

Röntgen ve bilgisayarlı tomografiye nazaran MR çekimlerinde, eklem kıkırdağı yırtıkları, labrum hasarı gibi yumuşak dokular ayırt edilebildiği için manyetik rezonans (MR) da kullanılmaktadır.

 

Ameliyat İçin Genel Anestezi mi Spinal Anestezi mi?

Günümüzde kalça ameliyatlarında artık müdahalenin tamamen ağrısız yapıldığı farklı anestezi yöntemleri bulunmaktadır. Temel olarak kalça ameliyatlarında genel anestezi ve omuriliğine yakın epidural anestezi (spinal anestezi) seçilebilir.Bu seçim hastanın durumuna göre değişir.

Spinal anestezi

Spinal anestezide uyuşturucu bir sıvı omurganın bacaktan omuriliğe giden sinirlerin olduğu alt kısımına enjekte edilir. Bu sayede kalça ve bacak bölgesindeki ağrı hissi belirgin olarak bastırılmış olur. Organlar ve kan dolaşımı genel anestezide olduğu gibi narkoz ilaçlarından etkilenmez ve hastanın anestezist tarafından suni solutulmasına gerek kalmaz. İsteğe bağlı olarak spinal anestezide uyku ilacı verilebilir.

Genel anestezi (Narkoz)

Genel anestezide hasta derin bir uykuyu andıran bir haldedir. Hastanın bilinci kapalıdır ve hiç ağrı hissetmez. Ameliyat öncesi gerginlik mümkün oldukça düşük olabilsin diye genel anestezi öncesi hastaya bir uyku ilacı verilir.

Genel anestezi en fazla kas rahatlığını mümkün kıldığı, bu sayede de eklem aralığı daha fazla açılabildiği için kalça artroskopilerinde genel anestezi seçilen yöntemdir. Bu yöntemle artroskopi aletleri eklemi zedelemeden sokulabilir ve kıkırdak dokuda hasara yol açılmaz.
Hangi durumda hangi yöntemin en uygun oluğuna her zaman tecrübeli bir aneestezi doktoruyla karar verilmelidir.

 

 

 

 

 

İletişim Bilgileri

Gsm: 0537 573 33 11 - 0212 635 08 97 • Fax:212 635 08 40 •

Tüm Hakları suBRosa A.Ş' ye Aittir.