FAZLA GÜNEŞLİ BÖLGELERDE YAŞAYANLAR DİKKATLİ OLMALI
Fazla güneş alan ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayanlar, nispeten daha soğuk bölgelerde yaşayanlardan daha fazla risk altında bulunuyor. Aynı şekilde güneş ışınlarının daha kuvvetli olduğu yüksek bölgelerde yaşayanlar da, alçak bölgelerde yaşayanlara göre daha fazla ultraviyole ışınına maruz kalıyor.
Vücudunda normal benlere göre daha büyük ve düzensiz benler bulunan kişilerde, bu benlerin kansere dönüşmesi olayına sık rastlanıyor. Eğer vücudunuzda bu tür lekeler varsa, doktorunuzdan bunları takip etmesini isteyin. Zira vücudunda fazla ben olan insanlarda kanser riski oldukça yüksek.
Cilt lezyonları, cilt kanseri riskini artırıyor. Bu lezyonlar genellikle pürüzlü, pullu ve koyu kahverengidir. Daha çok güneş yanığına maruz kalmış yüz, alt kol ve ellerde bulunurlar.
Eğer ebeveynlerinizden veya kardeşlerinizden birinde cilt kanseri görüldüyse, siz de risk altında olabilirsiniz.
Daha önce cilt kanseri rahatsızlığı geçirdiyseniz, kanserin tekrar etme riskinin bulunduğunu unutmayın.
Cilt kanseri, daha önce organ nakli geçirmiş, bağışıklık sistemini baskılama amacıyla ilaç tedavisi gören ve lösemi gibi kan bozukluğu rahatsızlıkları yaşayanlarda daha çok görülüyor. Yanık tedavisi görmüş veya bir rahatsızlık sonucu deri hastalığı geçirmiş kişiler de, güneş yanığına ve cilt kanserine karşı daha hassas.
Cilt kanseri riski yaşlanmayla doğru orantılı olarak artıyor. Ama bu kanser türü orta yaş veya yaşlılıkla sınırlı değil. Günümüzde 20 li ve 30 lu yaşlardaki insanlarda da sıklıkla görülüyor. Unutmamak gerekir ki belirtileri her ne kadar 50 yaşından sonra ortaya çıksa da cilt, çok daha erken yaşlarda hasar görmeye başlıyor. Bu yüzden cildinizde meydana gelen değişiklikleri gözlemek ve herhangi bir olağandışı durumda uzmana başvurmak, erken teşhis açısından büyük önem taşıyor.