-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------  

Prof. Dr. Tahir Öğüt

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı



İletişim
Adres: İstanbul Üniversitesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Cerrahpaşa 34303 İstanbul

Tel:

0212 414 34 48

Faks 0212 414 34 38
Web:

www.tahirogut.com

E-mail:

KİŞİSEL BİLGİLER
DOĞUM TARİHİ ve YERİ 17 Ocak 1967 - Ankara
TABİYETİ T.C.
MEDENİ HALİ Evli
MESLEKİ DENEYİM Doç.Dr.

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
2005-Devam ediyor
DOÇENTLİK ÜNVANI Nisan 2005
Uzman Dr.

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
1999-2005
ASKERLİK GÖREVİ Gümüşsuyu Asker Hastanesi, İstanbul 1997-1999
EĞİTİMİ
UZMANLIK EĞİTİMİ İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı 1992-1997
YÜKSEK ÖĞRENİM Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 1985-1991
ORTAOKUL-LİSE İstanbul Erkek Lisesi 1978-1985
İLKOKUL Atatürk İlkokulu (Adapazarı) 1973-1978
YURTDIŞI MESLEKİ DENEYİM Research & Clinical Fellowship in Foot & Ankle Surgery , Duke University Medical Center Division of Orthopaedic Surgery, Durham, North Carolina, ABD. 1 Eylül 2006-28 Şubat 2007
Visiting Fellow in Foot & Ankle Surgery Sint Maartenskliniek, Nijmegen, Hollanda 9-26 Haziran 2003
Ankle Arthroscopy & Hindfoot Endoscopy Course , Academic Medical Centre, Amsterdam, Hollanda 9 Mayıs 2003
Visiting fellow in Ankle & Hindfoot Arthroscopic Surgery Prof.Dr.C.N.van Dijk ile AMC Ortopedik Araştırma Merkezi Amsterdam, Hollanda 5 Mayıs-6 Haziran 2003
Fellowship for Ilizarov Surgery Prof. Dr. M. Catagni ile Manzoni Hastanesi Lecco-İtalya 1-30 Haziran 2002
4 th International Foot & Ankle Course Bad Homburg, Almanya 15-16 Eylül 2000
Kalça Ultrasonografisi Kursu Prof.Dr. R. Graf ile toplam 32 saat Stolzalpe-Avusturya 11-15 Mayıs 1998
Stajyer Öğrenci Justus Liebig Ünversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi Kliniği-Giessen-Almanya Temmuz-Ağustos 1990
MESLEKİ KURULUŞLARA ÜYELİKLER
  • Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD)

  • Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği

    Pediatrik
  • Ortopedi Derneği

    TOTBİD Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi
  • Şubesi - Başkan

    ISAKOS (International Society of
  • Arthroscopy, Knee Surgery and Orthopaedic Sports
  • Medicine)

    Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz
  • Cerrahisi Derneği

 

AYAK VE AYAK BİLEĞİ CERRAHİSİ

İLLZAROV CERRAHİSİ

TRAVMA CERRAHİSİ

AYAK BİLEĞİ ARTROSKOPİSİ

HALLUX VALGUS

 

 

DİZ CERRAHİSİ

KALÇA CERRAHİSİ

SPOR YARALANMALARI

AYAK ARKASI ARTROSKOPİSİ

HALLUX RİGİDUS

MENIKUS

ARTROSKOPİ

AYAK CERRAHİSİ

 

Hallux Valgus

Vücudumuzun yükünü çeken ayaklarımıza acaba kaçımız gerekli özeni gösteriyoruz? Bayanlarda ufak ayağın makbul olduğu eski uzak doğu kültüründe insanlar kız çocuklarının ayaklarına ergenliklerini bitirene kadar ufak kalıplı demir ayakkabılar giydirirlermiş. Zamanımızın kız çocukları eski zaman uzak doğulu kızlara göre daha şanslı olmakla birlikte, genç kız ve yetişkin bayanlarımızın modaya uyma uğruna giydikleri, hatta ayaklarını zorla içine soktukları, kule topuklu sivri burunlu ayakkabılar çocukluklarında yaşadıkları şansı bir anda sıfırlayabiliyor.

Hallux Valgus Nedir?

Hallux Valgus, ayak başparmağımızdaki şekil bozukluğunu tarifleyen Latince bir tıp terimidir. "Hallux", ayak baş parmağı demektir. "Valgus" ise deformitenin vücudumuzdan uzaklaşan yönde olduğunu anlatmaya yarayan anatomik bir terimdir. Normalde ayak aksına paralel, düz durması gereken ayak baş parmağımız, Hallux Valgus'ta ikinci parmağa, diğer bir deyişle ayak dış tarafına doğru yön değiştirir ve döner. Bu durumda, ayak baş parmağımızın biraz yukarısında bir şişlik oluşur. Bu şişlik sıklıkla "bunyon" olarak da adlandırılır. "Bunion"un kelime anlamı aslında "şalgam-turp"tur; eski zamanlarda bu şişliğe atfedilen benzetme günümüze dek süregelmiştir. Gerçekte durum, "ayak başparmağının biraz yukarısında görülen basit bir şişlik" ten çok daha karmaşıktır.

Kimlerde oluşur?

Ayakkabı giymeyen toplumlarda bu deformiteye hiç rastlanmaması ilginçtir. Moda ayakkabı giyenlerde ise sıklıkla rastlanmaktadır. Ucu sivri, yüksek topuklu ayakkabılar, kovboy çizmeleri başlıca sorumlu tutulanlardır. Bayanlarda daha sık görülmesi, topuklu ayakkabıları sıklıkla tercih etmelerine bağlandığı gibi, bağlarındaki yapısal gevşekliğe de bağlanmaktadır. Ayrıca, her hastalıkta olduğu gibi, bunda da genetik yatlınlık söz konusudur. Ailesinde Hallux Valgus olanlarda bu durumun görülme olasılığı, olmayanlara göre çok daha yüksektir.

Nedenleri nelerdir?

Ayaklarımızda görülen birçok problemin kaynağı aşırı veya uygunsuz basınç ve sürtünmedir. Ayağımızın ön tarafı, etrafı ince yumuşak doku ile çevrilmiş sert ince kemiklerden oluşur. Vücudumuzun tüm yükünü hayatımız boyunca her gün çeken bu zavallı uzuvlarımızı bizler, yetmiyormuş gibi bir de sert ayakkabılar içine sokarak cilt ve yumuşak dokuları, sert kemik ile sert ayakkabı arasında sıkıştırmış oluruz. Topuklu ayakkabı giydiğimizde vücut ağırlığımızın %70-90ı, baş parmak ile onun hemen yukarısındaki ince uzun tarak kemiğimiz (1. metatars) arasındaki ekleme (MP eklem) biner. "Bunyon" denilen şişlik de tam burada oluşur. Kemikler üzerindeki en ufacık bir çıkıntı veya şişlik durumu daha da kötüleştirerek kısır döngü yaratır. Vücudumuz bu duruma ciltte nasırlar ve cilt altı dokusunda kalınlaşmalar meydana getirerek tepki verir. "Bursit" dediğimiz ağrılı enflamasyonlar (mikrobik olmayan iltahaplı durum, yangı) olur, şişlikle beraber kızarıklık meydana gelir. Ağrıyı gidermenin yolu basıncı gidermektir. Bu da ya dışarıdan ayakkabımızı modifiye ederek, veya içerden cerrahi olarak çıkıntı ve deformiteyi düzelterek yapılır.

Belirtileri nelerdir?

Hallux Valgus'un belirtileri genellikle "bunyon" odaklıdır. MP eklem üzeri ağrılı ve deformitenin derecesine göre şiştir. Aralıklarla kızarıklık da oluşabilir. Deformitenin derecesi arttıkça estetik problem haline gelmeye başlar. Zamanında önlem alınmaz veya tedavi edilmez ise baş parmak ikinci parmağın altına kayabilir ve baş parmağın üzerine çıkan ikinci parmağın sırtında sürekli ayakkabı basısına bağlı ciddi nasırlar oluşabilir. Biyomekaniği tamamen değişen ayak tabanında da nasırlar görülebilir.

Nasıl tedavi edilir?

Başlangıç döneminde uygulanan ayakkabı modifikasyonu en etkin tedavidir. Geniş taraklı, yumuşak derili, 2cmyi aşmayan topuklu ayakkabılarla deformitenin ilerlemesi çok büyük ölçüde engellenebilir. Deformitenin derecesi ilerledikçe bunyon yastıkçıkları, gece atelleri, tabanlıklar, parmak arası makaraları gibi ortezler verilebilir. Bu yöntemlerin hiçbiri oluşmuş bir deformiteyi geriye döndürmez; hatta ayakkabı modifikasyonu yapılmadıkça ilerlemesini bile önleyemez.

Tüm konservatif yöntemler denenmesine karşın ağrı geçmiyorsa tedavi seçeneği cerrahi olmalıdır. Ağrı olmaksızın sırf estetik kaygılarla yapılan ameliyatların sonrasında hasta belki daha estetik fakat bu kez ağrılı bir ayağa sahip olabilir. Bu yüzden, ameliyat kararı verilmesinde en önemli etmen "ağrı" olmalıdır.

Hallux Valgus ameliyatı dendiğinde tek bir ameliyat tipini düşünmek çok yanlış olur. Hallux Valgus tek bir deformite tipi veya tek bir hastalık olmadığından, her Hallux Valgus'a da aynı ameliyat yapılamaz. Literatürde bugüne dek Hallux Valgus için tarif edilmiş 150nin üzerinde ameliyat tekniği vardır. Hangisinin yapılacağına karar vermek ortopedik cerrahın işidir. Ortopedist, hastanın radyografisini inceleyip gerekli ölçümleri grafi üzerinde yaptıktan sonra yapacağı ameliyata karar verir.

Hallux Valgus cerrahisinin başlıca temel prensipleri şunlardır:

    • Bunyonun alınması
    • Başparmak ve birinci sıra kemiklerin dügün hizalanımının sağlanması.
    • Eklemlerin uyumlu, kemikleri etkileyen güçlerin dengeli hale getirilmesi.

Deformitenin tekrarlamaması için bu prensiplere dikkat etmek gerekir. Kimi deformiteleri sadece yumuşak doku ameliyatları ile düzeltmek mümkün olabilirken, kimisi için kemik ameliyatları gerekir. Kesilen kemiklerin kaynaması ortalama 6 hafta sürdüğünden, kemik ameliyatlarından sonra hastanın ayağına yük vermesi yumuşak doku ameliyatlarına göre daha uzun bir zamanı gerektirir. Kemik ameliyatlarının da hepsi bir değildir ve bir kısım kemik ameliyatından sonra hastanın basması daha erken mümkün olabilir. Kemik ameliyatlarından sonra kemik ve yumuşak dokuların iyileşmesi ortalama 8 hafta sürer.

Her ameliyatın olduğu gibi Hallux Valgus ameliyatının da riskleri vardır. Ameliyat yerinde enfeksiyon, kesilen kemiğin kaynamaması, deformitenin nüks etmesi başlıca komplikasyonlarıdır. Cerrahın bilgi ve tecrübesi, prensiplere uygun olarak uygun deformiteye uygun ameliyatın yapılması, hastanın uyumu, komplikasyonların giderilmesinde en önemli faktörlerdir.

 

 

Prof. Dr. Tahir Öğüt

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

 

 

İletişim Bilgileri

• Fax:212 635 08 40 •

Tüm Hakları suBRosa A.Ş' ye Aittir.